Üzülmemek,

Sitem etmemek,

Hatta kınamamak elde değil.

 

Gümüşhane’yi seven

Gümüşhane için,

Bir şeyler yazan,

Bir şeyler araştıran

Yazarlar.

Araştırmacılar

Sağınızda

Solunuzda

Kim neler yapıyor,

Kim ne söylüyor,

Kim neler yazıyor, diye bir bakın,?

Sorun soruşturun.

Hiç olmazda ayda yılda kaynak eserleri okuyun.

Paranızla Arşivlere gidip araştırma yapın,

Ondan sonra kalemi elinize alınki sizleri okuyanlar bu kişi emek verip bir şeyler yazdı diye size minnet duygusu beslesinler.

 

Bunları yapamıyormusun,?

Para harcayıp,

Okumadan ,araştırmadan,

Google yazarlığı bana yeter,

....Nasılsa halk uyduruk bilgileri nereden aldığını sorgulamıyor.

o zaman lütfen hayatını bu işi adamış insanlara yazarlara saygı göster, sesinizi çıkarmayın, sessiz kalın yeter.

Yanı “ Gölge etme başka ihsan istemem”

 

Yazarlık

Araştırmacılık

Yazılanları derlemek, incelemek

Her babayiğidin yapacağı iş değildir.

 

Hiç araştırma yapmadan

İsmi altına yazar adının altına birde araştırmacılık unvanını ekleyenlere çağrım.

Ne zaman.

Hangi araştırma için,

İstanbul,

Ankara,

Samsun,

Trabzon

Devlet Arşivlerine.

İstanbul-Ankara Milli kütüphanelere.

Bazı illerin Üniversite arşivlerine girdiniz.?

 

Özellikle.

Google’cı yazarcılığı yapanlara çağrım.

Sahi Gümüşhane’nin tarih-i Coğrafya adını

Nasıl,

Nereden,

Kimler tarafından konulduğunu biliyormusunuz.?

Oturduğunuz ilin

Köyün,

Adının nereden kimler tarafından,

Köylerde hangi halkların yaşadığını hiç yazdınız mı?

En basitinden

Kendinizin kim olduğunu,

Atalarınız nereden nasıl ne zaman Gümüşhane’ye geldiğini,

Bu konuda elinde bilgi ve belge olan varsa lütfen söylesin.

Sizlerden özür dileyelim.

 

Gümüşhane yer adlarını.

Geçmişten Cumhuriyete çeşitli göçlerle gelen,

Soylar.

Lakaplar.

Boylar

5 bin sayfadan fazla 11 tane eser yazdım

Gümüşhane den 5 kişiyi geçmez bunların okuyan değerlendiren ki bu konuda hakikaten kendisine saygı duyduğum Bağlarbaşı muhtarı Sayın Ahmet Aykutan dır

 

Gümüşhane den Torul’a gelip hangi eseri çıkardığıma bakıp.

Hediyem olsun dedeme aldırış etmeden parasını  verip kitabı alır gider

 

Sakın şu anlaşılmasın,

Güngör Kitaplarını satmak için böyle diyor.

İnanın yazdığım kitaplar anında tükenmekte.

Türkiye piyasasındaki yayınevlerine girin bakın.

Şuanda 8 tane yayın evi biten kitaplarımı bastırmak istiyor.

İsteklere bile kitap gönderemiyorum.

                            ***

Gelelim Gümüşhane’nin tarihsel adlarını Google den arama zahmetine katlanmayın, çünkü bulamazsınız.

Onun için özel bir emek ve araştırma gerekli.

Sizin gibilerde bunu göze alamaz.

 

Gümüşhane de çıkan bir dergide okudum

Şöyle bir makale okudum

“ ARGYRÓPOLİS yalanına inanmayın” .

 

Bu makale baştan sona kişisel fikrini yansıtan,

Uyduruk, kaydırak bilgilerle Gümüşhane adının Argyropolis olmadığını, yazanların, Rum dedikodusu yaptıkları dile getirmiş.

 

Bir tek bu mu?

Bakın şimdi.

Bir gazete kurtuluş savaşı anılarını yazılıyor.

Öyle iddialar ortaya koyuyor ki.

Okur yazarlığı olmayan,

Yaşlıları ağzından öyle olaylar anlatılıyor ki “ Kurtuluş savaşını yöneten Mareşal Fevzi Çakmak ayağa kalkıp,

“Yahu arkadaş ben o cephede idim, öyle olmadı” dese

Sen sus sen bilmezsin orada o olay oldu diyesiler kadar iddialı yazılar.

 

Bu arkadaş.

Bu Araştırmacı yazarcığımız.

Cebinden 280 Tl. verip kurtuluş savaşını baştan sona kadar kumanda eden.

2 Cilt 1500 sayfa günlük tutan Rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak’ın  günlüklerini alıp şöyle bir göz gezdirse ona göre yaşlıların beyanını düzenlese inanın herkes inanıdır

Gümüşhane’den birileri.

Hatta bir tarih öğretmenimiz” Güngör Bey orada öyle olay oldu mu” sorusuna verecek cevap bulamıyorum.

 

Belki de şöyle düşünmekteler,

“Nasılsa kimse bilmiyor ve okumuyor, ne yazarsam kimse eleştirmiyor gazetede bir sayfa dolduralım altına da Araştırmacı Yazar diye not düşelim” gözü ile bakanlar var

 

Peki

Bu sitemleri neden yazdım.

Gümüşhane de bir gazetede çıkan bir yazar arkadaşın makalesinden şu satırlarını okuyun.

“ Herkesin Gümüşhane sevgisi başkadır.

Kimisi az sever kimisi çok sever.

Çoğu Gümüşhane şehre ait hikâyeleri de benzerlik göstermez.

Çünkü coğrafya kültürleri bölmüş,

Bölünen kültür insanları farklılaştırmıştır.

Aşağı ve yukarı dereler diye adlandırılır

Bu bölünmüşlük genellikle kültürel dokuyu da etkilemiştir.

Bütün Gümüşhanelilerin dilinde şöyle bir cümle vardır

Gümüşhane’yi tarif ederken;

“ Gümüşhane madenlerinden dolayı Osmanlıyla büyük faydaları dokunmuştur.

Eskiden buraların nüfusu 60.000 civarındaymış.

Çok eski bir tarihi vardır bu şehrin”

Herkes çoğu yanlış azı doğru olan bu bilgiye Amentüye iman ettikleri gibi iman ederler.

Gümüşhane’de tek bir eser yazıldı oda Talak Ülker ve Arkadaşlarının “ Gümüşhane’nin halk kültürüne ait eseri, Oda tarih değilmiş.

Lakin yazarların yazdığı bilgileri hiç biri nereden öğrendiğini bilmez. “diye yazdı.

 

Sevgili yazar arkadaşım.

Yazar dediğin,

Bölgesinden haberi olur

Bölgesinde çıkan eserleri toplar,

Bunları yanlışları bulur eleştirir.

İleride lazım olur diye bilgi edinir.

Gümüşhane halkın doğru bilgiler içeren makaleler ve eserler yazar.

 

Gümüşhane’de bu olguları takip eden.

Alıp okuyup sorgulayan ilk 5 sıraya giren.

Sevgili Dostum arkadaşım Bağlarbaşı Muhtarı Ahmet Aykutan.

Nerede kim hangi eseri yazmış.?

Eserlerin içinde neler var?

Gümüşhane deki günlük gazeteleri alan

Gümüşhane de çoğu yazarlardan çok da araştırmacı çok daha meraklı, çok daha kendini yetiştirmiş değerli bir insan..

                                     ***

Yine

Bilenler bilir diyerek,

Hiç istememem rağmen,

Bu gibilerin yalan, yanlış, kasıtlı olarak yazdıklarını kamuoyuna duyurmak adına Kendimden bahsedeceğim

 

Yaş 75.

İstanbul’da araştırmaya başladığım yıl 1967-1970

Gümüşhane hakkında ilk eserim 1985-1990

Son eserim Temmuz 2021

Basılan eser sayısı 70

Basılan eserlerin sayfa sayısı 22 bin

Eserlerim içindeki konular sayısı 12 binden fazla

Gümüşhane ile ilgili konular 7500 civarında

 

Be güzel kardeşim..!

Gümüşhane ile Torul arası 20 Km.

Bir gün olsun 15 ’bine yaklaşan kitap sayısı ile 5000 den fazla kaynak kitabı raflarından olan Kültür Bakanlığı ve Valiliğin resmi onayı ile Torul da kurulan kütüphaneyi gelip gezdin mi ?

Yazdığım eserlerin hangisini okudunuz?

Bu yazılan eserlerde hangi konuyu olumsuz buldunuz da ben bilmiyorum?

 

Gümüşhane kökenli kardeşim

Senin dünyan Gümüşhane’nin dışında neler olduğunu görmemek

Senin dünyanda Torul da hayatının 55 yılını Gümüşhane tarihinin araştırmasına veren kişiye görmeyerek, 58 sayfalık bir şiir eseri yazanı Araştırmacı yazar diye övgüler yapan bir kişi Torul-Kelkit-Şiran’daki yazarların eserlerini nasıl görsün

 

Güzel kardeşim.

Öncelikli ben ve Gümüşhane’de bazı Akademisyenler olmazsa, Yazmazsa Gümüşhane’yi tanıyan bilen kimse olmayacak.

 

Gazetede resmin çok güzel çıkmış

Ancak o güzel resmi içindeki beynin,

Okumadan

Araştırmadan

Gümüşhane de,

Gümüşhane’yi yazan kimse yok demem yanlıştır.

 

Her zaman yazdım.

Yazdığım eserlerimden okuyan kişiler.

İster basın yolu ile isterse telefon açarak bana sorular sorsun

O konu hakkında yazdığım yalan, yanlış eksik ise lütfen yazın ve söylesin

 

Ancak şartımız şunlar.

Somut belge ve bilgi.

Başka yazarların kaynak eserleri.

Arşiv bilgileri ile ,

Yazdıklarımı tersini izah eden olursa kendine teşekkür ederim.

 

 

Google’yı kendine rehber ederek.

Yazı, makale, eser yazanlar şunu unutmasınlar ki, Gazetelere yazdığınız yazının bizler tarafından yanlış ve eksik bilgiler içerdiğini söyleme görevini yerine getirmek zorundayız.

Çünkü halk doğru öğrenmek için gazeteye ve eseri para verip almakta.

 

Bir yazar eleştirilmekten korkuyorsa yazarlık yapmasın.

Sadece Gümüşhane için söylemiyorum,

Yerel gazeteleri eline geçiren bazı kişiler uyduruk, kaydırıp birkaç yazı yazdı mı isminin altına araştırmacı unvan damgasını vuruyor.

 

A..! güzel kardeşim.

Neyi araştırdın?

Neyi nerede sorguladın.?

Diye sorsanız cevap veremeyenlerdir sözümüz.