Fikri.

Düşünceyi

Düşünerek,

Olgunlaştırarak yapılan söylem...,yazıya döküldüğünde geçerli olur.

Tarih şu değildir.

İnsanlığın var oluşu ile başlar.

Yok, oluşu ile sona erer değildir.

İnsanlık dünya sathına dökülmeden önce gelişen olaylar konusunda bi haber olanlar o günlere ait oluşumları çeşitli yorum farklılıkları ile saptamaya çalışmaktadırlar.

Örneğin.

Buzul devrinin belgesi varmı ? yok.

Bilinmeyen insanlık tarihinin belgesi var mı ? yok.

Dünyadaki madenlerin ilk bulunuş tarihçesi hakkında birbirini tutmayan rakamlar verilmektedir.

Trabzon da Maçka bölgesinde yüzeysel saha araştırmasında Akademisyenlerin buldukları bir “ Mızrak ucunun 6000 yıllık olduğunu söylediler’

Radyokarbon tarihleme yöntemi ile yaş hesap etmeden ortaya fırlamak yanlıştır

Trabzon bölgesinde 6000 yıl önce hangi halklar vardı.

Bende şöyle iddia ediyorum

Bu mızrak ucu MÖ.400 Trabzon-Maçka-Gümüşhane bölgesinde varlığı bilinen Haldiyeler, Khaldiyeler- Mosinoikler, Tiberanlar, Drihler, gibi  11 yerli madenci halklardan kalamaz mı?

Hani Dipsiz göl olayı oldu.

Gölün tarihçesi hakkında Akademisyenler,

Birbirini tutmayan Buzul devri 12 -15-17 20 diyenler oldu.

Oysa ki  buzul devri günümüzden 2.5 Milyon yılları kapsadığı ilmen iddia edilmesine rağmen bunu 10 bin gibi zaman oluşan bir göl demek o ilim adamlarının inandırıcılığını yitirilmesine yol açar

Bu cümlelerden olmak üzere ;

Sene MÖ. 400-403 yılları

Pers Devleti Veliahttı Genç KYROS babasının ölmesi üzerine Tahta geçen ağabeyi Kral  Belşazar’a  hak benimdir diyerek aştığı savaşa iştirak için Manisa, Sardes Sert köyü bölgesinden  Hallen uyruklu 13 bin paralı Asker toplar.

MÖ. 400 yılında Serdes  den yola çıkan 2000 atlı 11 bin yaya Hallen askeri Suriye  Kunaksa kenti yakınında ağabeyi Belsazar Babil yakınında yaptıkları savaştan  Genç KYROS gözüne saplanan bir mızraklı öldürülünce Savaş anlaşma ile sona erer.

Askerlerin başına Ksenepon geçer.

Geldikleri yoldan memleketi Serdas’e gitmek üzere çıktıkları yolları şaşırarak bu defa ters istikamette  Şirnak Muş Bitlis, Van bölgesinden Erzurum, Trabzon-Giresun-Sinop İstanbul, Çanakkale ve İzmir’den Manisa’daki serdes kentine yola çıktıkları 13 bin Askerden geri kalan 5300 Askerle evlerine dönerler.

Bu yolculuk tahminen 5000-6000 Km. olup

15 ay süre içinde devamlı 215 gün sürer.

İşte bu özgürlük yürüyüşüne” ONBİNİLERİN DÖNÜŞÜ” adı verilir.

Ve bu konuda 10’ yakın yazılan eserlerin adına” ONBİNLERİN DÖNÜŞÜ adı verilir.

Uyduruk “ ONBİNLER ADI “ söylene gelmiştir.

Tabi ki bu uyduruk, atmasyon, yalan, bir benzetmedir

Tarihçi Akademisyenlere,

Tarihçi araştırmacılara seslenişim.

Neden ve niye bu yanlışlıklara ses çıkarmıyorsunuz?

Masa başında Akademisyenlik.

“Akademisyen olduğum için kimse benim yazdığımı eleştirmez” denilerek yazılan tarihi olayları yüzünüze çarpan bulunur.

Bu iddialarınızın belgesini gösterin bakalım?.

Zamanında sizlere inanarak bizde bu yanlışlıklara ortak olduk

Gelin bu işin aslını öğrenelim.

Bu ordunun komutanı ve anılarını ANABASİS adlı eserinde toplayan Ksenepon Anabasis adlı eserini bölümler halinde 6 ciltlik eserde toplayan bu yazar “ Asker sayısının on bin diye yazmadı, söylemedi veya ima etmedi”

Buna rağmen;

Bu “ YANLIŞ, YALAN, EKSİK, UYDURMA” başlığın hiçbir anlamı yoktur.

Peki doğrusu ne?

Tarihi olayın doğrusu şu.

Kral veliahttı Kyrosun Topladığı Askerlerin uyruğu ve özellikleri şu.

10.700 Hoplit Askeri  (MÖ.8. Yunan Ağır piyade savaşçı Askeridir)

1600   Peltast  (MÖ.8. Yunanlı Hafif Askeri birlik )

500     Hafif piyade askeri

200     Okçu

Toplam:  13 bin Askerin toplanma merkezine gelmiştir

Bu sayıya komutanları ilave ettiğinizde 13 bini aşmaktadır.

Peki,

On bin sayısı nerede ?

Hoplit ve Peltast adı ayrı halktan gelen Askerler değil,

Yunanlı uyruğundan olan Hallen dır,

Yanı Mesleki becerilerine göre sınıflandırılarak verilmiş adlardır...

Sonuç;

Toplam Asker Sayısı 13 BİN ASKER

Sonra bu askerlerin bazıları Yunanlı, Alman, Pers veya başka milletlerden değil.

Hepsi Yunanlı Hâllen Askeri olup.

Gelelim çok daha önemli bir delile.

Ksenepon Anabasis adalı eserinde.

Ordu Manisa Serdas kentine döndüklerinde geriye 5300 Asker kalmıştır.

Demek ki Savaşta ve yollarda yaptıkları şu savaşlarda,

13 binden geriye kalan 9700 Asker Babil’deki savaşta,

Erzurum da Teoklarla.

Trabzon’da Khaldiyeler

Giresun’da Mosinoklerle

Gümüşhane-Maçka da Drillehle yaptıkları savaşlar dahil olmak üzere 9700 Hallen Askeri öldü.

5300 de geri döndü.

Demek ki ilk sefere Toplam 13 bin paralı Hallen Askeri çıkmıştır

Araştırmacıların.

Akademisyenlerin.

Tarihçilerin çok dikkatli olmaları,

Yapacakları araştırmalarda ve yazacakları eserler yanlışlık ve hata payını asgariye indirmeleri yoksa bu gibi önemli eserleri bilenlere bırakmaları gerek.

Bu şuna benzer.

Kanuni Sultan Süleyman Gümüşhane’ye gelmediği halde, bir deli kuyuya taş atarak “Geldi” lafını tarihçilerin ve Akademisyenlerin belleklerinden silmek için 5 tane makale ve 20 senelik uğraş verdim.

Bu konuda tarihçiler, Akademisyenlerle münakaşaya hazırım.

Üniversitelerde öğrencilere verilen tezler yeterince incelenmiyor.

Van Üniversitesinde 13 Binlerin dönüş yolu için Erzincan Gümüşhane gösterilen tez olur almıştır

KTÜ. Tarih bölümü öğrencilerin 2 kez Trabzon Gümüşhane-Bayburt ipek yolları bu gün ki Asfalt güzergâhı gösterilen tezler olur almıştır.

Gümüşhane Üniversitesi,

Gümüşhane Kültür ve Turizmi için ne yapmıştır

Kanuni Sultan Süleyman Gümüşhane ‘ye gelip gelmediğine duyarsız davranmıştır.

Hangi tarih-i kültürünü incelemez, Derlemiş halka ve bölgeye duyurmuştur