Tweet |
GÜZELSARAY...
ÖMER PAŞAKİMİDİR.. Ömer paşa Fatihin beraberinde getirdiği büyük bir sülale olarak Torul Demirkapı(Manastır) bölgesinde yerel beyliği Cenevizliler tarafından kalan yıkık harabe kaleyi tamir ederek orada yerleştiler...Ömer Paşanın babası Ahmet Hacı olup İstanbul sarayında orduda uç beyi olarak görev yaptığı sırada oğlu Ömer Paşayı Saraya götürerek orada Askeri eğitim aldırmış.
İstanbul da sarayda eğitim ve öğretimin yanında iyi bir asker olmak içinde caba sarf etmiş. Burada gördüğü eğitim sonunda genç yaşta şu anda bölük komutan yardımcılığına getirilmiş.
Avusturya Vidin bölgesi savaşına komutan veya her hangi bir rütbe ile gitmemiş, okullu erbaş olarak bitirdiği sırada Vidin savaşında geri bölgede kalan Orduya ait bölüklerin başında verilen emir üzerine Vidin savaşına direk olarak katılmış . Askerleri ile birlikte savaş alanında gösterdiği yararlılık ve kahramanlıkla savaştan galip ayrılmalarına neden olduğu için kendisine burada Paşalık unvanı ile ödüllendirilmiştir.
ÜÇ TUĞLU VEZİR- Ömer Paşa savaş alanlarında olduğu gibi barış zamanlarında da gösterdiği çalışkanlık sayesinde Padişahın ve saray erkânının gözüne girmesi nedeniyle İstanbul Beylerbeyisi[1] ve üç tuğlu Vezir unvanı verilmiştir.
Ömer Paşa bu Unvan ile onlarca Paşa içinden 1739 yılında Trabzon bölgesine tam yetkili Vali olarak atanmıştır. Trabzon nice Valiler görmüş ancak Üç Tuğlu[2] Vezir Beylerbeyisi unvanlı olarak gelenin olmaması üzerine Valilik bekleyen arkadaşlarının kıskançlığı ile durmadan Paşa şikayet ettirilmiştir.[3].
***
Canik sancağı muhassıllığını 1737 yılında malikâne olarak işleten/ vergilendiren üç kişi arasında Üçüncüzade Ömer Bey de yer almakta olup, bu bilgi Üçüncüzade Ömer hakkındaki arşive dayalı ilk bilgi olması açısından önemlidir[4].
Ömer Paşa, 21 Temmuz 1739 tarihli bir belgeye göre KARAHİSAR-I ŞARKİ (Şebinkarahisar) sancağı mutasarrıfı olarak görev yapmaktadır. Bu esnada İbrahim Paşa, Trabzon valisi olarak görev yapmaktaydı.
Üçüncüoğlu Ömer Paşa 7 Kasım 1739 tarihinde Trabzon valisi olarak atanınca, kendinden önce Trabzon valisi olan İbrahim Paşa aynı tarihte Şebinkarahisar sancağına atanmış[5] ve böylece bir becayiş gerçekleşmesi üzerine İbrahim Paşanın gazabına düşar olmuştur .
1730'larda, Trabzon'un batısındaki yerleşimlerde Çepni eşkıyasından kaynaklanan ve halkı göçe zorlayacak derecede yaygınlaşan eşkıyalık hareketleri yatışma devresine girdiğinden, Üçüncüoğlu Ömer Paşanın valilik yaptığı 1740' lı yıllar nispeten daha sakin geçen bir dönem olarak ifade edilebilir [6]ÖMER PAŞA’ NIN Trabzon valisi iken Osmanlı Rus savaşı yeni bitmiş Ruslarla yapılan anlaşmalar üzerine Faş’ ın kalesi tempon bölge ilan edilerek buraya Artvin bölgesi Gürcüleri ve Lazları yerleştirilmiştir.
Lazların bu bölgede devamlı suretle Ruslarla Devlet aleyhine Osmanlının haberi olmadan anlaşmalar yapıp, Osmanlıdan aldıkları yiyecekleri Ruslarla paylaşmakta Artvin Rize arasındaki tempon bölgede yerleşik olmaları nedeniyle buradaki ahali üzerindeki nüfuzlarını artırarak çeşitli adam yaralama ve öldürmeler, tecavüz ve yağmalama olayların artması üzerine bu durumun ıslahı yönüne gidilmesini isteyen Padişahın bu fermanı üzerine Ömer Paşa bu bölgeye iki kez asker sevk etmiş bir defasında kendiside refakat ederek o bölgede bulunan Lazların elebaşlarını bir kısmının kellesini bir kısmının da zindanlara atılması ile neticelenen bu olay üzerine Lazların ileri gelenleri Padişaha giderek kendilerinin tempon bölgelerde Vatanı koruduklarını ancak Ömer Paşa adamlarını öldürttüğünü kendilerini de işkence ettirdiği bahisle şikâyetleri üzerine Padişahın “ Laz tabasına ilişilmemesi gerektiği sert bir dile Ömer Paşa’ya ferman çıkarması üzerine Ömer paşa bu olayların üzerine gitmekten geri çekildi.
Padişah dan aldıkları bu güçte Lazlar bu defa Faşin kalesini Ruslara peşkeş çekmek için yaptıkları hareketler üzerine Padişah bu defa fermanların kaaleye alınmadığını sanarak Lazların Ömer Paşayı şikayet ederken “ Ömer Paşa Trabzon’da büyük bir Güzelsaray adında büyük bir saray yaptırmasının sebebi Ömer paşa tahtın temellerini sarsacak hareketler içine girdiğini ve kendine buyruk hareket ettiğini, Keşap dan Bayburt bölgesine oradan Artvin’e kadar uzanan alan içinde bir Trabzon Devleti kurma hazırlıklarında olduğu iddia etmeleri üzerine padişah 1. Deli Mahmut kendisini tahtından indireceğini inandığı için bu kez Ömer Paşanın kalesinin vurularak İstanbul’a gönderilmesi için ferman çıkarmıştır.
Ömer Paşa bu arada Padişahın emri ile o bölgede sborun çıkaran ahali öldürüp hapse atan şakileri bastırmak için Tüncelı ve Elaziği bölgesine göndermiş.. Ömer Paşa 1 sene gibi uzun zaman orada çatışmış ve o bölgeden getirdiği Kürt aileleri Kelkit, Gümüşhane-Torul-Maçka bölgelerinde dağıtarak onlara yer vermiştir.
Bu olaylar geliştiği sıralarda Ömer Paşa'nın Harşıt vadisinden olan baba köyü Demirkapı’ya Görele üzerinden yol yaptırdığı , Görele Elegün kalesini onartıp oraya askerleri yerleştirdiği, Manastır bölgesinde bulunan büyük bir alandaki Cenevizlilerden kalma kaleyi onartıp orada eğitim için büyük bir okul yaptırdı.
Bu arada Ömer Paşayı şikayetler devam ediyordu.. Padişaha Ömer Paşa saltanat kurmaktadır ihbarları devamlı yağıyordu.
Ömer paşa doğu seferi sırasında Sivas 'ta köprü yaptırdığı, Görele kalesi ve Tirebolu Bederama kalesini onarttığı Trabzon 'da ise güzel bir saray ile Yeni Cuma mahallesindeki Sultan Mehmet Camii'nin yanında bir medrese ve Uzun sokak’ta bir çeşme yaptırdığı anlatılmaktadır[7].
Paşa'nın hayattayken bu faaliyetlerin ne kadarını gerçekleştirdiği tam olarak bilinmese de kurduğu vakfın, vakfiye sureti ile ve fatır dan sonra devletin mal varlığına el koyma sürecinde ortaya çıkan yazışmalar (.arşiv kayıtları), efsane hâline gelen bu anlatıların önemli oranda gerçek olduğu yönünde bilgi vermektedirler.
Gerek Ömer Paşa hakkında, gerekse Paşa ile özdeşleşen ve öldürülmesine neden olarak gösterilen saray hakkında bölgeyi 1817-19 yılları arasında gezen Bıjışkyan (1777-1851) ile yine bölgeyi 1830'larda gezen Texier (1802-1871) tarafından anlatılanlar, bölge halkının konu ile ilgili hatıralarını yansıtmaları açısından önemlidirler. Bu anlatıların, arşiv belgelerini tamamlayıcı ve açıklayıcı bilgiler içermeleri de bir o kadar önemlidir.
Şekil 1 İşte Güzelsaray yangını
TRABZON’DA BULUNAN ÖMER PAŞA SARAYI GÜZELSARAY
YANAN GÜZELSARAYIN SÖNDÜRÜLMESİNE UĞRAŞILMAKTADIR.
Bıjışkyan'a göre, Üçüncüoğlu Ahmed Paşanın 1740 senesinde yaptırdığı surla çevrili, yüksek ve güzel manzaralı saray batı taraftaki yüksek kayanın üzerindedir, (...) iki katlı sarayın önünde geniş bir meydan ve bahçe vardır, (...) doğu tarafta bulunan saray kapısının kubbeli kagir kalıntılar dışında da kalıntılar vardır.
Texier'e göre ise, 1836 yılına kadar ayakta kalmış kalenin yanmış-yıkılmış harabesi görünüyor. Buna Güzelsaray adını vermişlerdi.
Bunu yaptıran Ahmedoğlu adındaki Paşa gözden düşerek gönderilen bir kapıcıbaşı aracı- lığıyla başı kesilmiş ve bina da ateşe verilmiştir.
Bu olay 1740 yılında I. Mahmııd zamanında oldu. O zamandan beri hiç kimse bu uğursuz kalenin duvarları içinde ev yapmadı. Her iki seyyah tarafından anlatılanlar, daha sonra bu konu ile ilgilenenler tarafından tekrar edile gelmiştir.
Texier'in anlatıları içerisinde, idam tarihi dışında kalan bilgiler arşivsel bilgi ile uyuşmaktadır. Saray, Cenevizliler döneminden kalan ve Leonto-Kastron adı verilen limandaki kale/hisar kalıntıları"" üzerine, kalıntıların batı tarafında duran hisara bitişik sayılabilecek bir konumda inşa edilmişti.
Avlu ve bahçe ile sarayın kapısı doğu tarafa bırakılmıştı. Sarayın batı tarafında kaleden geri kalan heybetli bir hisar kalıntısı I. Dünya savaşına kadar ayakta kalmış olduğundan, mekân birliğinden dolayı sarayın "kale" olarak adlandırılması söz konusu olmuştur. Ayrıca, bölgeyi gezen yabancı seyyahların eserlerindeki gravürlerde sarayın iki yüksek kattan oluştuğunun görülmesi ve bu haliyle sarayın kaleye benzemesi kale adlandırmasında etkili olmalıdır.
Üçüncüzâde Ömer Paşanın yaptırmış olduğu sarayın, Paşanın katli ile yakılarak harabe haline geldiği ve bundan sonra uğursuz sayılarak burada kimsenin yaşamadığı tarzındaki anlatılar ise, kısmen doğrudur[8]. Bununla birlikte, saray çeşitli amaçlarla kullanılagelmiştir. İsakça, Kalas ve İbrail gibi Tuna limanlarından İran cephesine gönderilmek üzere Trabzon'a gönderilen mîrî zahirenin depolanması amacıyla ÜÇÜNCÜOĞLU maktul Ömer Paşa'nın müceddeden bina eylediği saray, devlet tarafından tamir edilerek kullanılmıştır. Üçüncüoğlu sarayının alt katında yer alan yedi adet odanın tamire muhtaç olan mahalleri, 1743 yılında Trabzon Valisi Mehmed Paşa ve Ambar Emini Ali Ağa marifetiyle yeniden bina ve tamir olunmuştu"-.
1744 yılına ait bir ferman suretinde, Trabzon'da mevcut olan zahirenin depolara yerleştirildiği, ancak bundan sonra üç beş sefine zahire lazım gelse bir türlü vaz' olunacak mahal olmadığı, sarayın bir tarafının harabe olduğu, İran seferi nedeniyle Trabzon iskelesine gelen zahire için bir ambar gerekli olduğu, yazılıdır.
1747 yılında ise, Üçüncüoğlu sarayına bir ambar-ı kebir inşa olunmaktaydı. Bu tamir ve inşa faaliyetleri neticesi olsa gerek, XIX. yüzyılın ilk yarısında bölgeyi ziyaret eden seyyahlarının gravürlerinde saray binası yanı sıra, sarayın hemen yanı başında, doğu tarafında yer alan avluda askerî kışlaya benzer basık yapılı, uzunlamasına devam eden binaların varlığı görülmektedir. Trabzon'un muhafazası için 1790'larda Güzelsaray'da biri havan topu olmak üzere dört adet top bulundurulmaktaydı.
***
Ömer Paşanın öldürülmesinden sonra Padişah bu sarayın başına bela olacağı burada Osmanlıya karşı bir hükümetin kurulabileceği endişesi ile bu sarayın derhal yakılmasını ve yıkılmasını emretmiştir.
Bu kale sahipsizlikten Trabzon Vakıflar idaresi tarafından kullanılıyorken (Gelecek kuşaklara bilgi bakımından) Bu vakfiye vasiyetnamesinde bırakılan miraslarla ilgili olarak 24.6.1949 Ethem Üçüncüoğlu-Babam Behzat-Mahmut Üçüncüoğlu. Trabzon’dan Haydar ve Cemal Üçüncüoğulları tarafından Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava bu mülkün Üçüncüoğlu soyadlı kişilerin malı olduğu nedeniyle Trabzon Vakıflar idaresini REDDETMİŞ. Bunun üzerine Vakıflar idaresi bu davayı temyiz etmiş….
Gerek Ömer Paşa hakkında, gerekse Paşa ile özdeşleşen ve Öldürülmesine neden olarak gösterilen saray hakkında bölgeyi 1817-19 yılları arasında gezen Bıjışkyan (1777-1851) ile yine bölgeyi 1830'larda gezen Texier (1802-1871) tarafından anlatılanlar, bölge halkının konu ile ilgili hatıralarını yansıtmaları açısından önemlidirler. Bu anlatıların, arşiv belgelerini tamamlayıcı ve açıklayıcı bilgiler içermeleri de bir o kadar önemlidir.
Bıjışkyan'a göre, Üçüncüoğlu Almed Paşanın 1738–1740 senesinde yaptırdığı surla çevrili, yüksek ve güzel manzaralı saray batı taraftaki yüksek kayanın üzerindedir, (...) iki katlı sarayın önünde geniş bir meydan ve bahçe vardır, (...) doğu tarafla bulunan saray kapısının kubbeli kagir kalıntılar dışında da kalıntılar vardır. Texier'e göre ise, 1836 yılına kadar ayakta kalmış kulenin yanmış harabesi görünüyordu. Buna Güzelsaray adını verirlerdi. Bunu yaptıran Ahmedoğlu adındaki Paşa gözden düşerek gönderilen bir kapıcıbacı aracı ile bası kesilmiş ve bina da ateşe verilmiştir. Bu olay 1740 yılını Mahmud zamanında oldu. O zamandan beri hiç kimse bu uğursuz kale duvarları İçinde ev yapmadı". Her iki seyyah İsrafından anlatılanlar, Sonra bu konu ile ilgilenenler tarafından tekrar edile gelmiştir. Texis anlatılan içerisinde, idam tarihi dışında kalan bilgiler arşivsel bilgi uyuşmaktadır. Saray, Cenevizliler döneminden kalan ve Leonto-Kastror verilen limandaki kale/hisar kalıntıları' üzerine, kalıntıların batı taraf duran hisara bitişik sayılabilecek bir konumda inşa edilmişti. Avlu ve bina ile sarayın kapısı doğu tarafa bırakılmıştı. Sarayın batı tarafında kaleden kalan heybetli bir hisar kalıntısı I. Dünya savaşına kadar ayakta kalmış olduğundan, mekân birliğinden dolayı sarayın "kale" olarak adlandırıldı! söz konusu olmuştur
Üçüncüzâde Ömer Paşanın yaptırmış olduğu sarayın, Paşanın kati yakılarak harabe haline geldiği ve bundan sonra uğursuz sayılarak biti kimsenin yaşamadığı tarzındaki anlatılar ise, kısmen doğrudur. Bununla birlikte, saray çeşitli amaçlarla kullanıla gelmiştir.
1880'lerde arsa üzerinde topçu ve redif askeri iskân edilmekteydi\ 1877 tarihinde basılan Trabzon Tarihi isimli eserin yazarı Şâkir Şevket, Ömer Paşanın sarayını bu yüzyılda bile şehrin en cesametli binası olarak ifade etmiş ve şimdi burası Güzelhisar tabyasıdır diyerek sarayın askeri amaçlı olarak kullanıldığını belirtmiştir. Üçüncüoğlu sarayı farklı amaçlar için de kullanılmıştır;
XVIII. yüzyılda Trabzon valileri genelde Orta Hisar'da yer alan Şirin Hatun mahallesindeki sarayda ikamet ediyorlar iken", Trabzon Valisi Hekımoğlu Ali Paşa, İskenderpaşa mahallesindeki Üçüncüoğlu sarayının bir odasında ikamet ederek eyaleti idare etmekteydi. Tüm bu bilgilere göre, Paşa; katledilmesiyle birlikte saray ateşe verilmiş, çıkan yangında sarayın bir kısmı yanarak harabe hâline gelmiş, ancak kısa bir süre sonra devlet bütçesi tamirler yapılarak zahire depolama başta olmak üzere çeşidi amaçlar devlet tarafından kullanılamaya devam edilmişti.
1747 yılında saraya bü bir ambar inşa edilmiş, aynı yüzyılın sonlarına doğru şehrin muhafazası sarayın bulunduğu düzlüğe toplar yerleştirilmiş, XIX. yüzyılın ortala doğru ise askerî inşa faaliyetlerine yenileri eklenmişti. Dolayısıyla, son genelde devlet hizmetlerinde ve özellikle de askerî amaçlar için kullanıla geldiği anlaşılmaktadır.
Sülale, bölgede 1700'lere doğru kendini gösteren ve 1730'lar da hal göç etmesine varacak derecede şiddet kazanan eşkıyalık hareketlen içerisinde kalmış, bunlarla baş edebilmek için yerel kuvvet küçük ordular bakmak zorunda kalmışlardır. Bu kargaşalık döneminde sülale bireylerinin sahildeki Görele ve Tirebolu taraflarında nüfuz kazandıkları, mal mülk edindikleri anlaşılmaktadır. Ömer Paşanın, 1737 yılından vefat edene kadar Canik muhassılı, 1739 yılında Şebinkarahisar mutasarrıfı ve aynı yılın Kasım ayında Trabzon valisi olarak görev yapması yanı sıra, kardeşi Osman Beyin de 1738 yılından sonra Görele ile Tirebolu'da voyvoda ve mütesellim olarak görev yapması sülalenin bölge genelindeki şöhretini artırmıştır.
Osmanlı Devleti tarafından daima bu aileye ihtiyaç duymuş,istediğisavaşta,.haraette kullanmıştır. Ömer Paşa 10000 kişilik bir Ordu bakmak zorundaydı. Ömer Paşa bu eser içinde bulunan Padişahın fermanı ile Dersim-Elaziği-Sivas bölgelerinde ortaya çıkan başkaldırıları ortadan kaldırmak için “ Kuffari dize getiresin” diye verdiği emir üzerine Ömer Paşa 1 seneye yaklaşan seferiunde yanında götürdüğü ordusunu nasıl ve neyle bakarak o kadar yola götürecektir. Bölge Valileri Devlet adına vergi toplamakla görevlendirilmiştir. Toplanın bu vergilerin bir kısmı Merkeze diğeri ise bölgedeki Devlet harcamalarına yapılmaktadır.
Ömer Paşa’nın yaşadığı zaman 16 ve 17 yy. dır.Ömer Paşanın şartlarını bu günden yorumlamak yerine o günün şartlarına göre değerlendirmek gerekir. Neticede Ömer Paşa, bölgede idarî görevlerde bulunmuş, halkın devlete vermesi gereken öşür, cizye ve avarız gibi şer'î ve örfî vergileri toplayarak vergi toplama işlevini yerine getirirken Osmanlı adına kuvvet kazanmıştır. Bölge olmamış olsa idi kellesini verirken elindeki ordusu ile Osmanlıya büyük zaiiyat verdikten sonra kendisinin öldürülmesine izin verirdi
Paşanın hayatını kaybetmesine; geride kalan sülale bireylerinin de vatanlarını terk ederek sağa sola göç etmelerine, güç ve servetlerini kaybetmelerine yol açmıştır.
ÖMER PAŞA HAKKINDA RİVAYETLER- Ömer Paşa 1. Mahmut’ un verdiği fermandan habersiz günlük işlerini yaparken İstanbul’dan bir yetkilinin geldiği haberi üzerine, konuğunu karşıladı. Konuğu kendine göre oldukça genç bir Kapıcıbaşı idi. O gün fermanla ilgili bir şey söylememesi Ömer Paşa’yı kuşkulandırmıştı. İstanbul’dan gelen bir Kapıcı başı Ömer paşa ile oturacak ama ona bir şey demeyecek. Bunun üzerine gece Kapıcıbaşı adına bir eğlence tertip edildi. Ömer Paşanın emri ile Kapıcı başı sarhoş edilerek yatağına götürüldü. Kapıcıbaşının İstanbul’dan getirdiği bütün eşyalar arandı. 1 Mahmut’ un Fermanı bulundu. Bu ferman Ömer Paşanın kellesinin kesilmesi ile ilgili idi.
Ömer Paşa saatlerce düşündü. Kardeşlerini ailesini ve oğullarını yanına çağırarak bütün ÜÇÜNCÜ-ZADE isminde çok yakın akrabalarını alarak Trabzon bölgesi ve Torul Manastır bölgesinden başka yerlere dağılmalarını ve kesinlikle soyadlarını ÜÇÜNCÜ-ZADE olarak söylemeleri konusunda tembihler etmesi üzerine oğulları durumu hemen kavramış olacaklar ki gelen Kapıcıbaşını kellesini kesip buradan Mısır bölgesine doğru kaçmaları önerilirdi. Aile bu konuda Ömer Paşanın baskılarına boğun eğerek bir karar alamadı. Ömer Paşa dediklerinin yapılmasını, bütün aile efradını dağlara doğru kaçırmalarını tembih etti. İleride Osmanlının tutumuna göre ne gerekiyorsa ona göre hareket edilmesini tembih etti.O gece sabaha kadar Trabzon içinde mukim bütün Üçüncü-zade soy ve lakaplı kimler varsa herkes götürebildikleri eşyalarını alarak dağlara doğru kaçtılar. Ömer Paşa gece hiç uyumadı. Eline aldığı divitle defterine şunları yazdı.
FERMAN ZATİ ŞAHANELERİNİNDİR.
Benim hiçbir kusurum olmamasına rağmen hakkımda uydurulan çeşitli yalan ve hilelerle kellemin alınması için Zati Şahane sizi görevlendirdiğini biliyorum. Sen bu görevi yapmak için geldin. Sen bu görevi yapamazsan Zati Şahaneleri senin kelleni alacak, yaparsan benim kellem gidecek. Ancak ben 12 yaşımdan beri 50 seneye yakın Osmanlıya hizmet ettim. Çeşitli savaşlara girerek başarılar elde ettiğim için Osmanlı bana Paşalık ve üç tuğlu Vezirlik unvanı verdi. [9] Ben Zati Şahanenin fermanına karşı çıkmayarak senin kellemi almana sesimi çıkarmayacağım. İstesem seni öldürür buradan Osmanlı dışı olan ülkelere kaçarım. Ama Vatanıma ve Osmanlıya olan borcumu böylece ödememiş Zati Şahanesine karşı çıkmış olurum. Ancak Senden bir istediğim var.
Osmanlı idam ettirdiği Şehzadelerin, Vezirlerin, Paşaların Osmanlıya ait bütün yararlılıklarını kayıtlardan çıkararak kellesini aldığı kişinin soyuna “ Devlete ası bir insan gibi “ göstermektedir.
Ben 1939 yılında Trabzon’da kurduğum Üçüncü-Zade vakfını kapatmamanı, yaptığım hizmetleri Osmanlı kayıtlarından çıkarmamanı istiyorum. Malım veya servetim ekte yazdığım vasihatimde yazıldığı gibidir onu alarak Osmanlı kuyudat defterlerine irat kayıt edilmesi dileğim ve vasihatımdır. Haziran 19744-45.
[1] BEYLERBEYİ : "Bölge Valisi". Büyük eyaletlerin idarecisine verilmiştir.
[2] Tuğralar ile "pençe" ler birbirine karıştırılmamalıdır. Pençe, vezir-i azamlarla eyaletlerdeki vezir, beylerbeyi ve sancakbeylerince resmi kâğıtlara imza yerine atılırdı. Üç tuğlu ve "beyzeli" pençeler tuğraya çok benzerler. Tuğra ile pençe arasındaki en önemli fark, pençelerin tek beyzeli olması ve genellikle belgenin yan tarafına ve yan olarak çekilmesidir.
[3] Ömer Paşa, Rum-ili Payesi ile Trabzon eyaletini idare etmesi (kılıç. a.g.e.186) Ömer Paşanın Avusturya ile yapılan savaşlara katıldığı ve başarılı olduğunun göstergesidir.
[4] Cunay Şahın, The Rise and Fail of an Ayan Family in Eighteenth Century Anatolia: The Caniklizâdes (I737-IH08), Bilkcnt Üniversitesi Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 2003, p.108.
[5] Kılıç a.g.e. 186
[6] XVII. yüzyılın sonlarından itibaren Görele taraflarında eşkıyalık hareketlerinde artış yaşanmıştır, bir örnek için bkz. TŞS, 1869/136b, 19 Kasım 1706. Bölgenin geneli açısından 1730'lar eşkıyaların gruplar hâlinde onaya çıkışlarının yoğunlaştığı dönem, 1750'lcr ve sonrası ise eşkıyalık hareketlerinin en şiddetli yaşandığı dönem olarak ifade edilebilir bkz. Aygiin, a.g.e., s.28-53, Feridun Emcccn. Bulancak-l'imziz, İstanbul 2005, s.82-92 ve Hanefi Bostan, "Fetihten Yunan İsyanına Kadar Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Demografik Yapısı". I'omıa Somun, Ankara 2007, s. 145.
31 Ömer Paşa zamanında Trabzon-Erzurum kervan yolu onarılmış olmakla birlikte, Harşit vadisi yolunda inşa faaliyetlerinin gerçekleşmesi ile ilgili bilgi sahibi değiliz bkz. Aygiin, a.g.e., s. 122-123.
[7] 32Akbulut, a.g.e., s. 148 ve A. Güngör Üçüncüoğlu, Üçüncüoğlu Sülalesinin Özgeçmişi, Trab;.1999, s.89.
[8] Trabzon tarihi.
[9] Şakir Şevket 1858 yılında yazılan Trabzon Tarihi. Mahmut Goloğlu Trabzon tarihi saya 131-132- Küçük Asya 2 cilt.
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Trabzonspor | 26 | 15 | 3 | 8 | 59 | 28 | 53 | +31 |
2 | Başakşehir FK | 26 | 15 | 3 | 8 | 50 | 25 | 53 | +25 |
3 | Galatasaray | 26 | 14 | 4 | 8 | 44 | 20 | 50 | +24 |
4 | Sivasspor | 26 | 14 | 5 | 7 | 47 | 29 | 49 | +18 |
5 | Beşiktaş | 26 | 13 | 8 | 5 | 40 | 32 | 44 | +8 |
6 | Alanyaspor | 26 | 12 | 7 | 7 | 44 | 25 | 43 | +19 |
7 | Fenerbahçe | 26 | 11 | 8 | 7 | 46 | 34 | 40 | +12 |
8 | Göztepe | 26 | 10 | 9 | 7 | 31 | 30 | 37 | +1 |
9 | Gaziantep FK | 26 | 8 | 10 | 8 | 36 | 41 | 32 | -5 |
10 | Denizlispor | 26 | 8 | 11 | 7 | 26 | 34 | 31 | -8 |
11 | Antalyaspor | 26 | 7 | 10 | 9 | 29 | 43 | 30 | -14 |
12 | Gençlerbirliği | 26 | 7 | 12 | 7 | 33 | 44 | 28 | -11 |
13 | Kasımpaşa | 26 | 7 | 14 | 5 | 38 | 50 | 26 | -12 |
14 | Konyaspor | 26 | 5 | 10 | 11 | 21 | 33 | 26 | -12 |
15 | Yeni Malatyaspor | 26 | 6 | 13 | 7 | 38 | 40 | 25 | -2 |
16 | Çaykur Rizespor | 26 | 7 | 15 | 4 | 26 | 44 | 25 | -18 |
17 | MKE Ankaragücü | 26 | 5 | 13 | 8 | 23 | 45 | 23 | -22 |
18 | Kayserispor | 26 | 5 | 14 | 7 | 28 | 62 | 22 | -34 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Hatayspor | 28 | 15 | 5 | 8 | 38 | 23 | 53 | +15 |
2 | BB Erzurumspor | 28 | 13 | 7 | 8 | 30 | 22 | 47 | +8 |
3 | Bursaspor | 28 | 14 | 7 | 7 | 43 | 35 | 46 | +8 |
4 | Adana Demirspor | 28 | 12 | 7 | 9 | 55 | 35 | 45 | +20 |
5 | Akhisarspor | 28 | 12 | 7 | 9 | 36 | 31 | 45 | +5 |
6 | Fatih Karagümrük | 28 | 11 | 7 | 10 | 40 | 34 | 43 | +6 |
7 | Altay | 28 | 11 | 7 | 10 | 36 | 30 | 43 | +6 |
8 | Ümraniyespor | 28 | 11 | 10 | 7 | 39 | 39 | 40 | 0 |
9 | Giresunspor | 27 | 10 | 9 | 8 | 30 | 33 | 38 | -3 |
10 | Keçiörengücü | 28 | 8 | 9 | 11 | 21 | 22 | 35 | -1 |
11 | Balıkesirspor | 28 | 8 | 9 | 11 | 30 | 33 | 35 | -3 |
12 | Menemenspor | 28 | 9 | 11 | 8 | 32 | 38 | 35 | -6 |
13 | İstanbulspor | 27 | 7 | 8 | 12 | 38 | 34 | 33 | +4 |
14 | Altınordu | 28 | 7 | 11 | 10 | 32 | 39 | 31 | -7 |
15 | Boluspor | 28 | 4 | 11 | 13 | 24 | 36 | 25 | -12 |
16 | Osmanlıspor FK | 28 | 6 | 13 | 9 | 32 | 42 | 24 | -10 |
17 | Adanaspor | 28 | 3 | 14 | 11 | 26 | 42 | 20 | -16 |
18 | Eskişehirspor | 28 | 7 | 16 | 5 | 32 | 46 | 17 | -14 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Samsunspor | 28 | 23 | 1 | 4 | 64 | 11 | 73 | +53 |
2 | Manisa FK | 28 | 19 | 3 | 6 | 79 | 31 | 63 | +48 |
3 | Hekimoğlu Trabzon | 28 | 17 | 7 | 4 | 51 | 34 | 55 | +17 |
4 | Sancaktepe FK | 28 | 16 | 8 | 4 | 51 | 23 | 52 | +28 |
5 | İnegölspor | 28 | 13 | 9 | 6 | 41 | 30 | 45 | +11 |
6 | Afjet Afyonspor | 28 | 13 | 11 | 4 | 47 | 30 | 43 | +17 |
7 | Tarsus İdman Yurdu | 28 | 14 | 13 | 1 | 45 | 39 | 43 | +6 |
8 | Pendikspor | 28 | 11 | 10 | 7 | 40 | 39 | 40 | +1 |
9 | Sarıyer | 28 | 11 | 10 | 7 | 34 | 33 | 40 | +1 |
10 | Zonguldak Kömürspor | 28 | 9 | 10 | 9 | 35 | 37 | 36 | -2 |
11 | Çorum FK | 28 | 11 | 14 | 3 | 36 | 42 | 36 | -6 |
12 | Hacettepe Spor | 28 | 11 | 15 | 2 | 37 | 48 | 35 | -11 |
13 | 1922 Konyaspor | 28 | 9 | 13 | 6 | 38 | 45 | 33 | -7 |
14 | Kırklarelispor | 28 | 8 | 11 | 9 | 25 | 41 | 33 | -16 |
15 | Başkent Akademi FK | 28 | 9 | 15 | 4 | 37 | 41 | 31 | -4 |
16 | Amed Sportif | 28 | 7 | 14 | 7 | 28 | 46 | 28 | -18 |
17 | Gümüşhanespor | 28 | 7 | 17 | 4 | 31 | 57 | 25 | -26 |
18 | Şanlıurfaspor | 28 | 0 | 27 | 1 | 10 | 102 | 14 | -92 |
Takım | O | G | M | B | A | Y | P | AV | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Serik Belediyespor | 28 | 16 | 5 | 7 | 49 | 24 | 55 | +25 |
2 | 24Erzincanspor | 28 | 14 | 4 | 10 | 47 | 22 | 52 | +25 |
3 | 68 Aksaray Belediyespor | 28 | 14 | 6 | 8 | 43 | 27 | 50 | +16 |
4 | 1928 Bucaspor | 28 | 14 | 7 | 7 | 47 | 34 | 49 | +13 |
5 | Artvin Hopaspor | 28 | 12 | 5 | 11 | 38 | 21 | 47 | +17 |
6 | Düzcespor | 28 | 12 | 6 | 10 | 32 | 18 | 46 | +14 |
7 | Karaköprü Belediyespor | 28 | 10 | 6 | 12 | 25 | 22 | 42 | +3 |
8 | Çatalcaspor | 28 | 9 | 5 | 14 | 39 | 28 | 41 | +11 |
9 | Silivrispor | 28 | 8 | 6 | 14 | 37 | 31 | 38 | +6 |
10 | Sultanbeyli Bld. | 28 | 9 | 8 | 11 | 33 | 27 | 38 | +6 |
11 | Kızılcabölükspor | 28 | 8 | 8 | 12 | 39 | 37 | 36 | +2 |
12 | Yomraspor | 28 | 9 | 10 | 9 | 28 | 30 | 36 | -2 |
13 | 52 Orduspor FK | 28 | 7 | 7 | 14 | 21 | 20 | 35 | +1 |
14 | Çankaya FK | 28 | 9 | 12 | 7 | 33 | 37 | 34 | -4 |
15 | Şile Yıldızspor | 28 | 6 | 11 | 11 | 23 | 30 | 29 | -7 |
16 | Erzin Spor Kulübü | 28 | 6 | 12 | 10 | 27 | 34 | 28 | -7 |
17 | Tokatspor | 28 | 1 | 23 | 4 | 16 | 66 | 7 | -50 |
18 | Manisaspor | 28 | 1 | 24 | 3 | 16 | 85 | 0 | -69 |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
03/05/2020 | Antalyaspor | vs | Alanyaspor |
03/05/2020 | Denizlispor | vs | Trabzonspor |
03/05/2020 | Fenerbahçe | vs | Sivasspor |
03/05/2020 | Göztepe | vs | Gençlerbirliği |
03/05/2020 | Kasımpaşa | vs | Çaykur Rizespor |
03/05/2020 | Kayserispor | vs | Gaziantep FK |
03/05/2020 | Konyaspor | vs | Başakşehir FK |
03/05/2020 | MKE Ankaragücü | vs | Galatasaray |
03/05/2020 | Yeni Malatyaspor | vs | Beşiktaş |
26/04/2020 | Alanyaspor - Galatasaray | Galatasaray ligdeki son 10 maçında hiç kaybetmedi | Galatasaray yenilmez |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
16/03/2020 | Eskişehirspor | 1 - 4 | Adana Demirspor |
16/03/2020 | Altınordu | 1 - 1 | Balıkesirspor |
15/03/2020 | Osmanlıspor FK | 1 - 1 | Giresunspor |
15/03/2020 | Akhisarspor | 0 - 0 | BB Erzurumspor |
15/03/2020 | Adanaspor | 1 - 1 | Keçiörengücü |
15/03/2020 | Menemenspor | 2 - 2 | İstanbulspor |
15/03/2020 | Hatayspor | 2 - 0 | Ümraniyespor |
14/03/2020 | Bursaspor | 1 - 1 | Boluspor |
14/03/2020 | Fatih Karagümrük | 2 - 2 | Altay |
26/04/2020 | İstanbulspor - Osmanlıspor FK | Osmanlıspor FK ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı | İstanbulspor yenilmez |
26/04/2020 | Bursaspor - Menemenspor | Menemenspor ligdeki son 6 maçında hiç kazanamadı | Bursaspor yenilmez |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
22/03/2020 | Elazığspor | 0 - 0 | Ankara Demirspor |
18/03/2020 | Van Spor | 2 - 1 | Ergene Velimeşe |
15/03/2020 | Bodrumspor | 0 - 1 | Bandırmaspor |
15/03/2020 | Kardemir Karabükspor | 0 - 1 | Niğde Anadolu FK |
15/03/2020 | Ergene Velimeşe | 0 - 3 | Tuzlaspor |
15/03/2020 | Van Spor | 0 - 1 | Sakaryaspor |
15/03/2020 | Sivas Belediyespor | 0 - 3 | Kastamonuspor |
15/03/2020 | Kahramanmaraşspor | 0 - 1 | Kırşehir Belediyespor |
15/03/2020 | Uşak Spor | 3 - 0 | Elazığspor |
Tarih | Ev Sahibi | Sonuç | Konuk Takım |
---|---|---|---|
18/03/2020 | Artvin Hopaspor | 0 - 1 | Sultanbeyli Bld. |
18/03/2020 | Yomraspor | 1 - 0 | Serik Belediyespor |
15/03/2020 | Kızılcabölükspor | 1 - 0 | Erzin Spor |
15/03/2020 | Manisaspor | 0 - 4 | 68 Aksaray Belediyespor |
15/03/2020 | Serik Belediyespor | 0 - 0 | Düzcespor |
15/03/2020 | Sultanbeyli Bld. | 2 - 2 | Silivrispor |
15/03/2020 | Çatalcaspor | 1 - 1 | 24Erzincanspor |
15/03/2020 | Tokatspor | 1 - 2 | 1928 Bucaspor |
15/03/2020 | Artvin Hopaspor | 2 - 1 | Çankaya FK |