Bugun...



Çiftçi’den ‘Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli’ tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gümüşhane İl Başkanı Süleyman Çiftçi, ‘Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli’ eğitim müfredatına ilişkin tepki gösterdi.

facebook-paylas
Tarih: 07-06-2024 00:11

Çiftçi’den ‘Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli’ tepkisi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 26 Nisan’da “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni müfredat taslağını onayladı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından onaylanan bu yeni müfredat, önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıfta kademeli olarak uygulanmaya başlayacak. Bir sonraki eğitim döneminde ise bu uygulamaya 2, 6 ve 10. sınıflar da eklenecek.

Yeni müfredatın eleştirilmesinin yanında en çok tartışılan konulardan bir tanesi de müfredatı onaylayan Talim Terbiye Kurulu başkan ve üyeleri oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanan yeni müfredat taslağı, 1 milyon 662 bin 780 kez görüntülendi ve eğitim paydaşlarından 67 bin 284 görüş ve öneri aldı.

Konuya ilişkin kentteki siyasi ve yöneticilerden ilk açıklama ise CHP Gümüşhane İl Başkanı Süleyman Çiftçi’den geldi. Çiftçi Maarif Modeli müfredatının öğrencilerin bilimden uzaklaştırılmasına zemin hazırladığını belirterek, “Öğrencilere pedagojik formasyona uymayan günlük yaşantısına katkı vermeyen beceri ve becerileri uygulamaktan uzak bir eğitim programı dayatılmaktadır” dedi.

 

 

 

“Şehrimizde fikir, kültür ve siyasette  önde gelen birçok insan yetiştirdik”

‘İlimiz Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri eğitime ve öğretime büyük önem vermiştir’ vurgusu ile Gümüşhane’nin eğitime verdiği önemi ve yetiştirdiği aydınlarını dile getiren Başkan Çiftçi, “İlimiz her zaman öğretmene büyük saygı göstermiş, onun kılavuzluğunu adeta kutsamış, öğretmenin kendine sunduğu bu değerli bilgiler ışığında da ülkede hak ettiği yere ulaşmıştır. 2000’li yıllara kadar derslik sayısı, öğretmen sayısı ve nüfusa oranla okuma yazma oranı bakımından Artvin ve Tunceli illeri ile birlikte Gümüşhane her zaman münavebeli olarak ilk üçte yer almıştır. 2008 yılına dek üniversitemiz de yoktu. KTÜ’ye bağlı bir meslek yüksekokulu vardı. Buna rağmen bu zamana kadar Cumhuriyet’e yön veren güç katan sayısız siyasetçi milletvekili ve bakan yetiştirdiniz. Ülke aydınlanmasına katkı sağlayan Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Ülkü Güney, Oltan Sungurlu, Hasan Fehmi Ataç, Turgut Yücel ve Erol Tuncer gibi fikir, kültür ve siyaset adamı yetiştirdik. Bu insanlar ülke yönetiminde her zaman söz sahibi olmuş, ülke kalkınmasında önemli görevler üstlenmişlerdir. Okumanın son derece kısıtlı imkanlarla yapıldığı dönemlerden günümüze gelindiğinde insanımız köylerden şehre taşındı. Son derece güzel okul binalarımız var. Ulaşım sorunu yok. Çocuklarımız gündüz okulda öğretmene, akşam evde ana babalarına teslim, her türlü bilgiye kolayca ulaşılabilen imkanlar, bilgisayarlar ve internet var” diye konuştu.

 

‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir Fendir’

‘Un var şeker var yağ var peki helva niye olmuyor’ sorusu ile yeni neslin her türlü imkana sahip olmasına rağmen neden üretmekten ve bilimden uzaklaştığına ilişkin eğitim sistemini eleştiren Çiftçi, “Çünkü, Milli Eğitim müfredatı milli olma özelliğini kaybetmiş, pozitif bilimler dışlanmış, ders sayıları azaltılmış, matematik, biyoloji, fen bilimleri içleri boşaltılmış, konular ve ders sayıları azaltılmış bunun yerine dogmalar, bilimsellikten ve pedagojik hususlara uymayan derslerin sayıları artırılmıştır. Öğrencilere pedagojik formasyona uymayan günlük yaşantısına katkı vermeyen beceri ve becerileri uygulamaktan uzak bir eğitim programı dayatılmaktadır. Bu öğrencileri ileriki yaşlarında da üretimden ve özgüvenden yoksun olarak yetişmelerine neden olmaktadır. MEB yeni müfredatında Hayat Bilgisine 84, İlkokul Türkçeye 228, Fen Bilimlerine 234, İnsan Hakları ve Vatandaşlık derslerine 30, İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük dersine 77, Biyoloji 88, Fizik 114, Felsefe 67, Tarih dersine ise 76 ders saati ayrılmıştır. Buna karşılık, Din Kültürüne 213, Kuranı Kerime 169, Peygamberimizin hayatına 154 ve Temel Din Bilginlerine 31 saat olmak üzere 572 saat ayrılmış. Bütün bunların yanı sıra İlahiyat mezunu Din Kültürü ve Ahlak dersleri öğretmenleri yokmuş gibi, ülkenin bütün okulları İmam – Hatip yetiştiriyormuş gibi ÇEDES adlı bir programla da akademik yetkinliğinin ne olduğu bilinmeyen cami görevlileri de okullarda derslere girmeye, daha da garibi anasınıfı çocuklarına sıbyan mektepleri adı altında denetimsiz apartman dairelerinde eğilim verilmesine göz yumulmaktadır. İlimizde 2008 yılında açılan üniversitemizin de ilimize pek bir katkı verdiği söylenemez, çünkü TÜİK verilerine göre 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde 41.000 nüfusu olan Gümüşhanemiz’ de 4163 kişi okuma yazma bilmektedir. Bu 41000 kişiden okul öğrencilerini çıkardığımızda cehaletin boyutu daha net bîr şekilde gözler önüne serilecektir. Gümüşhane bu geri kalmışlığı, bu cehaleti hak etmiyor, Atatürk’ün de dediği gibi ‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir Fendir’ eğitim sisteminin ve müfredatının bu minval üzere sistematikleştirilmesi gerekir. Milli bir eğitim müfredatı eğitimcilerle işin uzamasını pedagojik yetkinliği olan akademisyenlerle hazırlanmalıdır. Önüne gelen siyasiler tarafından da değiştirilmesinin önüne geçilmelidir” ifadelerine yer verdi.

https://www.kusakkaya.com.tr/ciftciden-turkiye-yuzyil-maarif-modeli-tepkisi/




Bu haber 390 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER PROFESÖRLERİMİZ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
HABER ARA
YUKARI YUKARI